Bugün yazılı ve görsel medyada çıkan haberlerde “Türkiye’nin Cerablus operasyonu Süleyman Şah türbesinin yerinin değiştirilmesini tekrar gündeme getirdi. Şah Fırat operasyonu konusunda ABD’nin Ankara’da yedi görüşme yaptığı ve bu görüşmeler sırasında IŞID’in türbeyi kuşatmaya başladığı ortaya çıktı. Şimdi ABD’nin bu planının Kuzey Suriye koridoru için hazırlık olup olmadığı tartışılıyor. Süleyman Şah türbesinin taşınmasının ABD’nin isteği olduğu böylece destekledikleri PKK koridorunun önünü açmak istedikleri anlaşılıp Türkiye’nin Süleyman Şah türbesinin taşınmasına razı edildiği” yazıldı.

Marifet Derneği resmi sayfalarından Süleyman Şah türbesinin taşınmasına ilişkin yapılan açıklamalarda şunlara dikkat çekilmişti;

Ortadoğu’da oyun kurucu yeni osmanlı ve olanlar;

"Askerimizin başına çuval, konsolosluğumuzun eşkiya tarafından işgali, Mavi Marmara'da dokuz şehid, Suriye'de, Irak'da, Filistin'de, Mısır'da yüzbinlerce şehid, şiilerin eline geçen Yemen, Libya’da vatandaşlarımızı kaçırmak zorunda kalışımız, askeri garnizonumuzda şanlı bayrağımızın indirilmesi ve son olarak savaşmadan vatan toprağının terkedilmesi!!!"

Gelinen noktada Öcalanın gölgesinde Süleyman Şah türbesi Bayrakların inmesine alışmıştık. Şimdi de toprak vermeye alışıyoruz! Diyerek tek kurşun sıkılmadan vatan toprağının terkedilmesinin yanlış olduğunu söylemiştik.

Bunun akabinde yoğun baskılara maruz kalmıştık. Bunlardan birtanesi de yandaş medya vasıtasıyla hemen Marifet Derneği paralel FETÖ ile ilişkilendirilmişti.

Tamamen milli ve vatan sevgisinden kaynaklanan hassasiyetle yapmış olduğumuz eleştirilerde bugün haklı olduğumuz ortaya çıkmıştır.

Nitekim bugün konunun uzmanları gazetelere verdiği demeçde bizim eleştirilerimizin ve tespitlerimizin doğru olduğunu gösterdiler;

İşte o demeçler;

Doç.Dr. Mehmet KİREÇCİ: Bize düşen o alanı değiştirmek değil, korumaktı.

Prof.Dr. Erhan AFYONCU: Türbenin sınıra naklinin Türkiye’nin kozlarını zayıflattığı zamanla anlaşıldı.

Prof.Dr. Tufan GÜNDÜZ: Türbenin taşınması yanlıştı. Caber’den çekilirseniz, Mümbiç’den de çekilirsiniz. Güney’de rahatlıkla koridor açtılar.

Marifet Derneği olarak sevgili sultanımızın usülü üzere şimdiye kadar siyasetten uzak durmuşuzdur. Vatan, Millet ve Din hassasiyetiyle yapmış olduğumuz eleştirilerde ise zaman bizi haklı çıkarmıştır.

Ne olaydı da bu eleştirilerimiz dikkate alınsaydı, bize baskı aracı olarak kullanılmasaydı.

Çözüm sürecindede yine aynı hassasiyetle eleştiriler yapmış idik. Bugün gelinen noktada terör örgütünün Güneydoğu’da ciddi hakimiyet kurduğu, şehirlerde yapılandığı, silah ve bomba yığdığı bunlarlada çöken çözüm sürecinin sonunda yüzlerce polisimizi ve askerimizi şehit ettiği, şimdi ise canlı bombalarla kitleleri hedef aldığı aşikardır.
Suriye'de ise yüzbinlerce masum insan katledildikten ve milyonlar yurtlarını terketmek zorunda kaldıktan sonra politika değişikliğine gidiliyor. Akan kan ve tarumar olan hayatlar ne olacak?

Kaynak: Marifet Derneği